
Her hangi bir dış uyaran olmaksızın ve bir ön belirti vermeden kısa süreli tekrarlayıcı, yoğun korku nöbetleri yada kötü bir şey olacakmış hissi görülmektedir.
Panik Atak denilen bu nöbetler kalp çarpıntısı, solunum zorluğu, baş dönmesi, ellerde ayaklarda karıncalanma hissi gibi çok sayıda fiziksel belirtiyi içermektedir. Dolayısıyla kişi kalp krizi geçirmekten, kör olmaktan, nefessiz kalıp ölmekten, felç olmaktan, çıldırıp akıl hastası olmaktan vb. korkarlar. Aslında bedenlerinde fizyolojik olarak hiçbir şey yoktur, ama resmen ölüm korkusu yaşarlar.
Doktor doktor dolaşırlar, çok fazla diğer hekimlerce sömürülürler. Bedenlerindeki en ufak durumu büyük bir hastalığın belirtisi olarak kabul ederek, bedenlerinden hastalık şüphelenirler. Oysa hastalık sadece korkudan korkma hastalığıdır. Hastane civarında evlerde yaşayan hatta bahçelerinde sabahlayabilirler.
Panik ataklar belirgin bir sıkıntıya yol açarak haftada günde 3-5 kere gelebilirler. Beklenti Anksiyetesi dediğimiz yeniden nöbet gelecekmiş hissi oluşur.
Panik Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?.
Panik ataklar birden ortaya çıkarlar ve yaklaşık 10 dakikada en şiddetli düzeyine ulaşır. Kişi yalnız kalmamaya gayret eder.
Ölüm korkusu.
Bir tehlikenin yaklaştığı hissi, ve bundan kaçınma isteği.
Kalbin hızlı atması kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı. Kişinin kalp krizi geçirdiğini zannetmesi veya hissetmesi.
Kalp çarpıntısı ile beraber tansiyonum yükselecek ve beyin kanaması geçireceğim düşüncesi.
Baş dönmesi, sersemlik hissi, bulantı, yerin ayaklarının altından çekilmesi.
Solunum zorluğu, nefesin yetmemesi, sık nefes alıp vermek, boğuluyorum galiba.
Ellerde karıncalanma yada uyuşukluk, titreme, sarsılma hissi. Felç olacağını düşünmek.
Kontrolü kaybetme, delirme kaygısı.
Panik Bozukluk Neden Olur?. Gerçek nedenleri tam anlaşılmış değildir.Genelde hayatın mantarlaştığı, gelecekle alakalı endişelerin yoğunlaştığı, bu bakış açısı ve kafa ile bu hayatın yaşanamadığı durumlarda ortaya çıkar.
Sevilen bir kişinin kaybı, ya da aile yaşantısının bozulması oldukça stresli bir olay tarafında tetiklenir.
Genelde bu insanlar ince ruhlu, hassas, kendilerinden daha çok başkalarını düşünen, insanlara hayır veya önce ben diyemeyen zor çocukluk dönemlerinden geçmiş, suçluluk duygusu baskın olan kişilerdir.
Panik Bozuklukta ataklar görünür bir neden olmaksızın sık sık tekrarlanır. Aslında hastalık korkudan korkma hastalığıdır.
Agorofobi Nedir?.
Panik Bozukluğu olan bazı hastalarda, yeni bir atağın geleceği korkusu o kadar artar ki, bu hastalar olası atak durumunda ortamdan kaçışın zor olduğu hissine kapılabilir, ya da bir yardım olanağının bulunmadığı yerlerde kalmaktan kaçınırlar. Bu duruma agorofobi denir.
Tipik olarak, agorofobili kişiler kalabalığa karışmaktan, sıra beklemekten ya da toplu taşıtlarla seyahat etmekten korkarlar. İstisnai durumlarda bu tür kişiler evden bile dışarı çıkamazlar.
Panik Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?.
İlaçla veya psikoterapi ile tedavi edilir.
SSRI denilen kaygı giderici ve anksiyolitik denen sıkıntı giderici ilaçlar kullanılır. En az üç ay duruma göre ömür boyu ilaç kullanılabilir. Hastalığın seyri hastadan hastaya değişir, önceden anlaşılamaz.
Psikoterapinin çeşitleri vardır. Dinamik psikoterapide kişinin neden hasta olduğu anlaşılır ve hastalığın mesajı anlaşılmaya çalışılır.
Bu hastalık kişiyi öldürmez, felç etmez, beyin kanaması geçirtmez veya akıl hastası etmez. Sadece korkudan korkma hastalığıdır. Bazıları öldürmez ama süründürür der. Oysa insanın geçmiş de ve bugün de yaşadığı olumsuz hayata bedensel bir tepkidir. Gelir, geçer. Gelirse gelsin, gelsin de görelim diyerek hastalıktan kaçmak değil üstüne gitmek iyidir. Eğer bir şey yapacak olsaydı çoktan yapardı. Kaldı ki bu hastalığı bertaraf etmek için kullanılan ilaçlar kalp, dalak, böbrek ilacı değil sadece psikolojik ilaçlardır. Demek ki bu bedensel bir rahatsızlık değil psikolojik bir rahatsızlıktır sadece görüntüsü bedensel belirtilerle çıkmaktadır.
Ataklar esnasında önceden çalışılmış nefes egzersizleri kişinin ihtiyacı olan sakinleşmeyi sağlar.